27 Şubat 2009 Cuma

1,2,3,4,5 HHHOOOOPPPP

İki hafta oldu neredeyse, -ama niye zaman bu kadar çabuk geçerken ben Bero'nun her aştığı basamağı sanki yıllar önce yapmış gibi geliyor bilemiyorum- kızım ,canım, kanım tek başına adım atıyor. Önceleri 2-3 adımken, bir kaç gündür 2 metreye yakın kendisi ilerleyebiliyor. Tabi yürüme işine odaklandığında kısa adımlar olup hoooppp popo üstü oturuyor.

Elinde birşeyle oyalanıyorsa, pıtı pıtı ilerliyor. Yürüyüp elimi tuttuğunda ne güzel bir gonca açıyor yüzünde... Birlikte alkış yapıyoruz.

Bir de işten geliş saatimde; taksiden inerken bakıyorum pencerede beni bekliyor oluyor. Biraz geç kalırsam giriş kapısının önüne gidip ıh ıh yapıyormuş. Resmen zaman kavramı var... İçeri girer girmez bir bakıyorum dedesinin elinden tutmuş , ağzı kulaklarda pıtı pıtı pıtı bana koşuyor. Kucaklaşıp, öpüşüyoruz. Sonra elimi , yüzümü yıkamamı seyredip kucağıma atlıyor. Birlikte evi turluyoruz, Yatana kadar .......

18 Şubat 2009 Çarşamba

BU MELEĞE BAYILIYORUM

Minik kızım tam bir kitap kurdu, maşallah diyeyim. Eskiden beri- sanki yıllar geçmişte- hep kitapları oyuncaklara tercih etti. İşallah bu hep böyle gider de çalışmayı seven bir çocuk olur. Kendi kitaplarının sayısı hergün artıyor, onlarla çok güzel vakit geçiriyor. İlk kitabımız 'FARM ANİMALS' kumaş bir kitap, hep ''old mc donalds'' şarkısı eşliğinde hayvanların seslerini çıkararak okumuştuk. İkinci ve en sevdiğimiz kitabımız Pınar ve Nihan Teyzelerinin armağanı olan 'ÇİFTLİK HAYVANLARI' çok hoş ve rahatlıkla takip edebildiği bir kitap. Kitabın kahramanı Cemre'nin ev hayatından biraz bahsedip, Dayısının çiftlik evine gidişini anlatıyor. Beren bu kitabın her sayfasını dikkatle takip ediyor. Hele ilk sayfasında ' Cemre kıvırcık siyah saçlı çok tatlı bir kız çocuğuymuş. Gözleri mavi ve kocamamış....'deyince yüzünde beliren o muhteşem gülümseme...


Sonrasında Pıtırcık , Tübitak serisinden iki kitap, dokun hisset kitaplarından evcil hayvanlar, ceee serisi kitaplarından bebekler nereye saklanmış. En son olarak da NEMO ve İlk Sözcüklerim.
Hepsini çok severek incelese de yetmiyor kızıma. Rafta duran bizim kitaplarımıza, dergilerimize, kitaplıktaki kitaplara acayip ilgi duyuyor. Hepsini çekip inceleyip, sayfalarını çevirip bakıyor. Resimde de televizyonluğun rafındaki bütün dergileri tek tek aşağı çekip, onları incelerken görünüyor. (Şu anda o rafta kendi kitapları duruyor.) Öyle tatlı ki; sayfaları çevirip çevirip bebek resmi görünce eğilip öpüyor.

Artık yürüme alıştırmalarımız da hız kazandı. Bir koltuktan diğerine iki üç adım atarak kendi başına gidebiliyor. Ama henüz açık alanlar için güveni gelmedi, tek başına adım atmak istemiyor. ama gezmeden de duramıyor. Artık emeklemek istemeyip her yere yürüyerek gitmek istiyor. Bunun için de evde hazır ve nazır bekleyen bizleri kullanıyor. Diğer odalardan birine gitmek istediği anda gelip parmaklarımızdan birini yakalayıp , küçücük boyuna bakmadan bizi çekiyor. Sanki bizi sırtına alacakmış gibi bir görüntü oluşuyor, o derece güçlü asılıyor. Miniğim benim seni çok seviyorum - yemek konusunda beni çok kızdırıp, üzsen de - seni sevmeye kalpler yetmiyor...

10. AY



Boy : 68 cm Kilo : 6.800 gr Kafa Çapı : 42,5 cm

17 Şubat 2009 Salı

9.AY



Boy : 67 cm Kilo : 6.500 gr Kafa Çapı : 42 cm

8.AY



Boy : 66 cm Kilo : 6.000 gr Kafa Çapı : 41.5 cm

7.AY



Boy : 64cm Kilo : 5.800 gr Kafa Çapı : 41 cm

6.AY



Boy : 62 cm Kilo : 5.400 gr Kafa Çapı : 39.5 cm

5.AY



Boy : 61 cm Kilo : 5.300 gr Kafa Çapı : 39 cm

4.AY


Boy : 58 cm Kilo : 5.180 gr Kafa Çapı : 38 cm

3.AY


Boy : 55 cm Kilo : 4.800 gr Kafa Çapı : 37 cm

2.AY


Boy : 52 cm Kilo : 4.160 gr Kafa Çapı : 35.2 cm

1. AY


Boy : 49 cm Kilo : 3.340 gr Kafa Çapı : 34 cm

DOĞUM


Boy : 45,5 cm Kilo : 2.525 gr Kafa Çapı : 29,5 cm

16 Şubat 2009 Pazartesi

NELER YAPIYORUZ...;))

Artık minik kızım neler neler yapıyor. Her gün gelişimini görmek, güzellikleri birlikte yaşamak ne muhteşem bir şey. Bir bakıyorum o ufacık halleriyle kocaman insan gibi davranıyor. Artık kişiliği kendini belli etmeye başladı, istemediği şeylerde sinirlenip, hoşuna giden şeylerde kahkahalara boğuluyor. Her şeyi çok tatlı, çok şeker...

Tatlışım 10. ay itibariyle neler yapıyor;

* Almak istediği , dokunmak istediği şeylere ellerini de kullanarak gel gel diyor. Evde olmayan birisini sorduğumuzda sokak kapısının önüne kadar gidip gel gel işareti yapıyor.
*Çok güzel Baba diyor.
*Dedesine cilveli cilveli 'De-de' diyor.
*Televizyon kapandığında ve ya birisi uzaklaşyığında 'dit'(git) diyor.
*Çok zorda kalınca, can havliyle 'Anne' diyor, yok yok haykırıyor.
*Karşılıklı yere oturup top oynuyoruz, at kızım deyince topu atıyor, tut deyince tuıtuyor.
*Evin penceresinden dışarıyı izlemeyi çok seviyor, kediler nerde deyince aşağıya bakıp buluyor, ıh ıh diye gösteriyor, kuşlar nerde deyince gökyüzüne bakıp buluyor.
*Dışarıda top oynayan çocukları görünce kollarını öyle bir sallıyor ki - aynı şeyi futbol görüntülerini izlerken de yapıyor.
*Koltukların kenarından tutunarak istediği yere gidiyor.
*Bebeğini aynı onu uyuttuğumuz gibi e-e yaparak uyutuyor.
*Bebeğinin uzuvlarını sorduğumuzda gösteriyor, Hatta göbeği nerde deyince kıyafetini kaldırıp göbeği gösteriyor.
*Montessori eğitiminde kullanılan Süreklilik kutusunu yaptığımızda, ilk gösterimde topu nereden atıp, nereden bulacağını kavradı. Şimdi topu alıp daha kutuyu kapatmamıza izin vermeden hemen tekrar atıyor.Tam bir koç burcu.
*Oyuncaklarından çok kitaplarıyla ilgileniyor. Cemre ilk göz ağrısı 4 aylıktan beri okuyoruz. Sayfaları kendisi çevirip kitabı inceliyor. Ben okumaya başladığımda yüzünde kocaman bir gülümseme beliriyor.
* Televizyonluğun alt rafındaki dergileri çekip çekip inceliyordu, sayfaları çevirip çevirip bakıyordu. O rafı boşaltıp kendi kitaplarını koydum, şimdi sıkıldıkça gidip hepsini teker teker indirip inceliyor.
* Laptopun başında birini görürse anında kucağına gidip kapağını kapatıyor.
*Müzik dinlerken keyiflenip kafasıyla eşlik ediyor.
*Brainy baby activite bebek müzikleri cd'sini dinlerken çok mutlu oluyor.
*Tuvalete gittiğimizde çiş deyip klozete baybay yapıyor.( Beni izlerken öğrendi, gidenlerin arkasından baybay yapıyoruz.)
*Aynalara bakmaya bayılıyor. Kendisini görür görmez öpüyor.
*Kitaplarda bebek resmi görünce öpüyor.
* Keyfi yerindeyse birimizi öp deyince öpüyor.
*İşaret parmağını uzatıp ıh ıh diye herşeyi soruyor.
*Çiçeğe 'çih' diye birşey diyor.
*Işıkları yakıp, kapatabiliyor.
*Buzdolabını üzerine onun için aldığım magnetleri uzanıp alıyor.

Şimdilik hatırladıklarım bu kadar. Her gün yeni şeyler ekleniyor yaptıklarımıza. Herşeyi yaparken çok güzel yapıyor yada bana öyle geliyor...

YÜRÜME MESELESİ

Bu yürüme meselesini anlamıyorum. Bir çocuk 6-7 aylıktan itibaren ayakta durup, koltuk kenerlarında sıralar, 7 aydan itibaren de evin içinde ellerinden tutmak suretiyle turlarsa-koşar vaziyette- yürümesi neden gecikir acaba. Aslında gecikme falan değil tabiki bu, 10 aylıkken oturmaya bile üşenen bebekler olduğunu düşününürsek Beroş zaten çok ilerde demek. Sadece bu kadar erken herşeyi yapmış olduğundan, neyseeee....

Bu günlerde artık tek elinden tutarak turluyoruz evde. Ben kendine güven kazansın diye çok fazla elinden tutmak istemiyorum ama gezmek istediğinde gelip elimizi tutuyor ve çekiştiriyor kalk kalk diye. Kızım hadi kendin yürü deyince veya biraz geç kalkarsak ayağa kıyamet kopuyor. Salonun ortasında duran oyun parkımızın etrafını günde 10 kere tavaf ediyoruz.

Geçen hafta bir koltuktan diğerine geçerken iki adım atmıştı ben görememiştim. Dün de koltuğun kenarında benim dizimi tutana kadar iki adım attı. Herhalde artık yürümesi yakın.;))

YEMEK YEMEMEK

Artık tekli rakamlar bitti çiftlilere geçtik, minik kızımla... Hayatımız sanki biraz daha rayına oturdu. Çok güzel geçen bir hamileliğin ardından, biraz sıkıntılı geçen ilk aylar bizleri biraz hırpalasa da, artık bütün sağlık sorunlarının egale edilmesiyle tek problemimiz yemek yemek oldu. Reklamlar sağolsun ;
- Kahvaltı hazır...Reklam var mı?
- Tüh yeni bitti... Bi dakka bi dakka fox da var.
.
.
- Öff ya! Niye hiç izlediği reklamlar çıkmıyo.
- Biraz önceki reklam kuşağında hep izlediği reklamlar çıkmıştı.
vs.vs.

Anlaşılacağı gibi her reklamda da yemiyor yiyeceklerini, bir kaç favori var o da bir hafta sürüyor zaten, sonra başka favoriler. Her yemek seansı kızıma da işkence bize de işkence. Ama reklamsız ağzına tek lokma koymuyor. Daha fazla kilo vermesine tahammülümüz olmayınca yanlış olduğunu bile bile mecburen bunu sürdürüyoruz. Belki bir gün birden yemeye başlar. Çok mu zor acaba?