13 Ağustos 2009 Perşembe

UZUN ZAMAN SONRA ; İKİ NOKTA ÜST ÜSTE

Gerçekten uzun bir ara oldu, hepsi geçici bir dönem olmasını arzuladığım işyeri sorunları yüzünden . Ne Birtanecik kızıma yeterince zaman ayırabiliyorum, ne eşime ne anne babama ne de arkadaşlarıma . Bütün hayatım sanki işte geçiyor...Bugün hepsini boşvereceğim. Biraz Bero'nun neler yaptığından bahsetmek istiyorum.

Bero artık ne istediğini bilen , tuttuğunu koparan, istediğini yapıncaya kadar dur durak bilmeyen, hala çok hareketli, uyku saatleri dışında sabit duramayan, hala yemek yemeyen, çok tatlı bir melek oldu. Geçtiğimiz zaman zarfında yaptıklarımızı şöyle bir hatırlamak gerekirse;

Trene bindik ve atlı karıncaya... Ama Gözümüz hep dönme dolaptaydı. Çok binmek istedi, ağladı zırladı, sonunda tamam dedim hadi bin. Güzelce konuştum, bak hayatım salıncak çok hızlı dönecek ve sen istediğin zaman durmayacak, çok sıkı tutunman lazım kayabilirsin, vs. Gıkını çıkarmadan bindi. Emniyet kemerini taktık. Diğer çocuklarda bindi. Anne Babaları dışarıya aldılar, ben istediğimiz zaman durdurma garantisini aldım tabiki. Demirin ardından birbirimize bay bay yaptık , O da ne? Bizim Bero salya sümük ağlamaya başladı biz uzaklaşınca. Benim de canıma minnet zaten çok korkmuştum. Sarıldım kızıma sıkı sıkı gidip trene bindik.

Çok yamazız, öyle böyle değil, gerçi bir çok insan da bu tarz çocuklara çok araştırmacı ve gözlemci diyorlar. İlerleyen dönemlerde göreceğiz.Resimde kirli sepetinin içine girip, yaptığının sıradışı olduğunun farkında olarak poz veren Beren Hanım var. Evde bulunan herşey onun oyuncağı olabilir.

Hiç dikkat etmediğimiz şeyleri fark edip tekrarlıyor Beren Duru, çok şaşırıyoruz. Bir gün annannesiyle kitap okurlarken, saat 7 olmuş çocuk uyumuş demiş annanesi. Bizimki kolunda saat varmış gibi (yani şekildeki gibi) saate bakmış. Çok şaşırdık ve tesadüftür dedik çünkü o doğduğundan beri biryerine zarar veririm diye ben hiç bir takı takmıyorum velhasıl evdeki herkestte aynı. Ama farklı zamanlarda sorduk; Beren Saat kaç? Hepsinde sonuç aynı yukarıdaki görüntü. Biz sevinip güldükçe Hanımefendi şımarıklığa geçiyor. Çok tatlısın Bebeğim.

Artık takla da atıyoruz. Genellikle dedeyle yapıyorlar ama aklına geldikçe eğilip eğilip takla atmaya yelteniyor. Ortam müsaitse ne ala ama ya yukarıdaki gibiyse ?

Güzel kızım bir de güzel kolonya dağıtıyorki; her kolonya dökme seansı yarım saat sürüyor. Defalarca , tekrar tekrar döküyor da döküyor. er alma denememizde şiddetli ağlma krizine girerek şişeyi tekrar ele geçirse de annesi sonunda kapmayı beceriyor. Bu arada kolonya şişesinin kapağını da çok güzel açıp kapatabiliyor.

Hiç yorum yok: