Hamilelikte günler kısalırken, artık miniğim de rahat durmuyordu, henüz 32. haftadayken başı çoktan ''ben geliyorum'' diyerek aşağı inmişti. EE tabiki doktorum da acil istirahat vermişti. Kızım bütün istirahatlare rağmen 2-3 günde bir yeter artık burda sıkıldım diyordu. 37. haftamızda nişan denen kanlı ve mukusumsu sıvı teşrif ettiler, ben de ise moraller sıfırın altında seyrediyor bu arada... Çünkü miniğim yaklaşık 34. haftadan beri hiç büyümüyordu. Bu durumda erken doğması mı iyiydi yoksa içerde tutmaya çalışmak mı bilemiyordum. İçerde olmanın tek iyi yönü vardı; ciğerlerin gelişimi.
Bu arada kızımın eşyalarını da henüz tamamlamamıştık. Arabası, küveti, banyo aksesuarları, derecesi vs... Bir akşam hadi kalkın gidip de ufaklığın eşyalarını alalım dediğimizde takvimler 08.04.2008'i gösteriyordu. Joker Maxitoys'tan o gece kızımın eşyalarını aldık ve eve geldik. Annem ve eşim miniğime hadi artık eşyaların tamamlandı, gelebilirsin dediler. Zaten babamız kızımızın koç burcu'nda doğması için sürekli kızım 23'ünden önce gel diyordu. Annem de garip bir şekilde çok fazla oturma gidip yat dinlen belki yarın ihtiyacın olur demişti..
Ve 09.04.2008 saat 04:00 civarı 38. Haftanın ilk günü karnımda ve belimde kasılmalar başladı. Artık bebeğim geliyordu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder